Batıl genel kurul kararları başlangıçtan itibaren hüküm doğurmazlar ve sonradan da geçerli hale getirilemezler. Genel kurul kararlarının geçersiz oldukları mahkemece resen dikkate alınır. Butlan iddiası itiraz olarak ileri sürülebileceği gibi, süreye bağlı olmaksızın tespit davasının da konusunu oluşturabilir (Gizem Alper, Türk Ticaret Kanunu Tasarısına Göre Anonim Şirketlerde Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü, 2. Baskı, Legal Yayınevi, Ankara, 2012. ss. 35)
Pay sahipleri, yönetim kurulu üyeleri, alacaklılar olmak üzere menfaati olan herkes genel kurul kararlarının butlanına dair davanın davacısı olabilir. Tespit davalarında davacı yanın güncel bir hukuki menfaati bulunduğunu ispatlaması gerekmektedir. Butlanın tespiti davasında davalı taraf şirkettir. Dolayısıyla anonim şirketin sınırsız sorumluluğuna gidilemeyecek yani bu kararı alan pay sahiplerine veya
organlara karşı dava açılamayacaktır. Ancak dava sonucundaki mahkeme kararı hükmü tüm ortaklara etki edecektir.
Butlanın tespiti davası açılan şirketin yönetim kurulu butlan davasının açıldığını ve duruşma gününü usulüne uygun olarak ilan eder ve şirketin internet sitesine koymak zorundadır. Şirket davayı açan kişilerin muhtemel zararlarına karşı davacıların teminat göstermesine karar verilmesini mahkemeden isteyebilirler (TTK m. 448/1)
TTK m. 449 hükmü, Genel kurul kararı aleyhine butlan davası açıldığı takdirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütülmesinin geri bırakılmasına karar verebileceğine ilişkin bir düzenleme içermektedir.
Genel kurul kararının butlanına ilişkin mahkeme kararının, kesinleştikten sonra bütün pay sahipleri hakkında hüküm ifade edeceği ve yönetim kurulunun bu kararın bir suretini derhâl ticaret siciline tescil ettirmek ve internet sitesine koyma mecburiyeti TTK m.550 de düzenlenmiştir. İlgili hükümle aleniyet ilkesi gereği şirket hakkındaki gelişmelerin üçüncü kişilerle paylaşımı gözetilmiştir. Tüm bunlara ek olarak şirket hakkında kötü niyetli olarak açılan davalarda davacı tarafların ortaklığın uğradığı zararlardan müteselsilen sorumlu olacağı hükmü TTK m. 451’ de düzenlenmiştir